20 Ekim 2009 Salı

Şampiyonlar Ligi

Ne diyebilirim ki bütün hafta televizyonlarda saçma sapan şeyler izlemekten bıkıyoruz zaten. Özellikle o saçma anlamsız kimin izlediği belli olmayan garip diziler. Biri bitiyor diğeri başlıyor hemen ardından. Diğer taraftan haftada 2 gün bütün dünyanın gözünün üzerinde olduğu ve izlediği(bu kelime önemli) şampiyonlar ligi maçlarını izleyemiyoruz!!! Haftalık küçücük bir zevkimiz var onuda elimizden almak üzereler.Artık her izlemek istediğimiz şey için bir dekoder alacağız sanırım...

Henrik Larsson

Henrik Larsson futbol hayatına nokta koyacağını açıkladı.38 yaşındaki oyuncu futbol hayatına Högaborg'da başlamış, sırasıyla Helsingborg, Feyenoord, Celtic, Barcelona, Helsingborg, Manchester United ve yine Helsingborg.Hani kanını kesseniz Helsinborg rengi akacak kadar bu takımın formasını giymiştir.Biz kendisini tanıma şerefine Celtic sayesinde nail olduk.Celtic formasıyla 221 maçta 174 gol atmıştır.20 yıllık kariyerinde 400 gol barajını aşan sayılı oyuncudan biridir.Adı süper olan ligimizde, gönül isterdi ki Barcelona'dan sonra bir büyüğümüz kendisini getirseydi Türkiye'ye.İsveç, 2010 Dünya Kupasına katılsaydı kendisini son kez Dünya Kupasında izleyecektik oysa ki.

17 Ekim 2009 Cumartesi

I love this game



Brezilyalılar futbolun güzelliklerini ortaya koymayı çok iyi biliyorlar. Futbol onlar için Joga Bonito değil mi zaten.

Valencia-Barcelona



Valencia' nın rakibine gözdağı vermek için yayınladığı videoyu izlemiştik. Bu videoyu İspanyada şiddetle uğraşan komisyonun sert bulduğunu belirtmiştim. Bunun üzerine Valencia bu yeni videoyu yayınladı. Muazzam bir protesto, tebrikler Valencia.

Valencia-Barcelona



Bu gece saat 23.00 de ntv den yayınlanacak olan Valencia-Barcelona maçından önce Valencia sitesinden yayınladığı bu video ile rakibine gözdağı verdi.

Bu video İspanya futbolunda şiddetle uğraşan komisyon tarafından sert bulundu.

13 Ekim 2009 Salı

....yerinde olmak vardı-4




Real Madrid'in ısrarla satmak istediği futbolcu Rafael van der Vaart'ın manken eşi Sylvie van der Vaart.Ne diyelim Rafael van der Vaart'ın yerinde olmak vardı...

Ercan Saatçi


Ercan Saatçi "Kayınbabam sayesinde bu hızla Başbakan bile olurum heheyt"
Ve bu da oldu.Bu aralar, güzel ülkemizde ilkler oldukça çoğalıyor.Manken olup şarkıcı olmaya çalışanları, şarkıcılığı adam gibi yapmadan oyunculuğa heveslenenleri çok görmüştük.Ama Ercan Saatçi, kariyerine kazandırdığı (aslında başkalarının kazandırdığı) ivmeyle birlikte Hürriyet gazetesinin spor müdürlüğüne getiriliyor.Galatasaraylılar;Fenerbahçeli olmasından, Fenerbahçeliler ise kendi takımlarından olmasından dolayı destek yada şikayet durumundalar.Tamam basın dünyasında bir sürü Galatasaraylı ve Fenerbahçeli var.Fakat hepsinin bir gazetecilik geçmişi,Bab-ı Ali yokuşunu çıkmışlığı var.Olayın aslında taraftarlıktan daha çok, bir şarkıcının bu ülkenin en büyük gazetelerinin birinde nasıl spor müdürü olabileceğini kurcalamak lazım.Babannem boşuna demiyor,zengin kızı al diye.Kesin Ercan Saatçi,babanne sözü dinleyip, Özkök'lerden kız almış.

Erhan Telli vs. İbrahim Yazıcı


Erhan Telli "Rijkaard'ı yollayacağım hahhaha"
Erhan Telli, uzun bir zamandır Galatasaray Teknik direktörü Frank Rijkaard ile ilgili haberler yapıyordu."Aha gitti,haftaya gidiyor,ucuz uçak bileti bulsun gidecek" tadında haberleri,(dikkat edin haberi demiyorum,en az 3-4 defa buna benzer habercik yaptı) Galatasaray taraftarları tarafından eminiz ki pek itibar görmüyordu.

İbrahim Yazıcı"Sizin için vurdum başkan" Adnan Polat"Saolasın niahaha"
Bugun ise,Bursaspor başkanı İbrahim Yazıcı, Erhan Telli'nin İbrahim Yazıcı'yı kaynak göstererek yaptığı, "Fatih Terim istifa etmedi. Bunu Özgener duyurdu" haberine biraz sert bir karşılık verdi.Öğrendiğimize göre, İbrahim Yazıcı ve ekibi, Erhan Telli'yi tartaklamışlar.Tamam İbrahim Yazıcı'nın yaptığı çok büyük bir yanlış.E Erhan Telli,sana ne demeli?! Umarız, İbrahim Yazıcı yanlışını kabul eder, en önemlisi Erhan Telli haber yapmak ile sallamak arasında ki o büyük farkı kavrayabilir.(Ohh canıma değsin Erhan Telli.)

Yılmaz Vural


Yılmaz Vural"Kol gibi gol"
Ve beklenen oldu.Yıllardır, "Şu Feneri bana versinler,ligin anasını ağlatırım" diyen Yılmaz hoca, bu defa da milli takıma talip oldu.Teknik direktörlük kariyeri boyunca tam 18 farklı takım çalıştıran Yılmaz Vural'ın gözü şimdi de Milli Takım'da.

''En azından ben varım mesela. 25 yıldır bu ligde çalışıyorum. Eğitimim var. Yabancı dilim var. Bize verilen imkanlarla neler yaptığımız belli. Milli takıma çok futbolcu yetiştirdik. Ben kendimi aday görüyorum, ama bir tane gazetede adımız geçmiyor. Demek ki işin uzmanlık boyutuna bakılmıyor. O yüzden biz de 'Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi yok' misali, Türkiye'de futbolu yönetenlere içimizden içimizden kırılıyoruz. Yeteri kadar deneyim isteniyorsa tecrübeliyim. Avrupa'yı biliyorum. Daha düne kadar bu ülkede pro lisans sahibi olan sadece bendim. Bu ülkeyi benden daha iyi tanıyan biri olabilir mi? İki tane akademi bitirmişliğim var. Yabancı istiyorlarsa, ben aynı zamanda Alman vatandaşıyım.''


Zaten, Kazım çok ukala davranıyordu.Adam etse etse döverek Yılmaz Vural eder.Tekmene kuvvet hocam!!

Fatih Terim


Fatih Terim:"Adamın asabını bozmayın dalarım ha"

Ve Fatih Terim istifa etti.İmparatore, zaten biten ama matematiksel olarak devam eden ,2010 Dünya Kupası'na katılamamamız üzerine Ermenistan maçından sonra görevi bırakacağını açıkladı.Türk futbol tarihinin (tartışmaya bile gerek yok) en başarılı teknik direktörü, yaptığı yanlış kadro seçimleri ve takımın bir türlü beklenen oyunu oynamamasından dolayı zaten büyük bir eleştiri altındaydı.Bu ülkede, elin dışardan gelen teknik direktörünün maaşıyla aynı maaşı almasına rağmen, uzun bir süre maaşı konuşuldu.Hayır anlamadığımız, 3 büyüklerin hocalarının aldığı maaştan, çok fazla bir maaş da almıyordu.Atletico Madrid ile görüştüğü konuşuluyor.Bekleyelim görelim...

Galatasaray Eskileri 2009-2010 sezonu

Hayat başlı başına bir oyundur zaten.Büyük bir çoğunluğun,istekleri,hayalleri hiç olmaz.Kimisinin olur olmasına ama, kısa bir rüyadır sadece.Sonra biter, eski hayatlarına dönerler.
"Ümit Karan-Cihan Haspolatlı-Saidou"
Felsefik bir girişten sonra (benim felsefem bu kadar), son yıllarda Galatasaray altyapısından yetişmiş yada bir süre Galatasaray da top koşturup, tekrar "Anadolu topçusu" moduna giren bir 11 yapalım bugün.Unuttuklarım olursa hatırlatın, hatası olanların topuklarına sıkalım.

Kaleci: Orkun Uşak (Manisaspor): Taraftarların "Manyak,deli" ve benzer lakaplar taktığı Orkun, Galatasaray altyapısından yetişme.19 yaşında ayrıldığı eski klübüne,27 yaşında geri döndü.2 sene boyunca başarılı maçları oldu.Maç içinde yaptığı entresan hareketleri ve takımı gol attıktan sonra ki "yaba daba duu" nidaları uzun süreler hafızalaramızdan silinmeyecektir.Orkun 2009-2010 sezonu başında Ufuk Ceylan transferi karşılığında Manisaspor'a verildi.

Sağ Bek: Cihan Haspolatlı (Ankaragücü) : Bir başka "devşirme sağ bek" daha.Sağ bek pozisyonu, Cihan sayesinde, oynanması en zor pozisyon olan pozisyon olarak kabul edildi."Adam sağ bek değil ortasaha" söylemleri o zamanlar başladı.30 yaşındaki Henry sol forvet oynamaya alıştı ama Cihan, Galatasaray da kaldığı 5 sene boyunca alışamadı.Başarılı maçları bir elin parmağını geçmeyen Cihan, 2007-2008 sezonunda Bursaspor'a transfer oldu.Her Anadolu takımının aradığı topçu statüsünde gezmeye devam ediyor.

Sol Bek:Ferhat Öztorun(Trabzonspor):Galatasaray'ın 2000'lerde ki kadrosundan sonra en fazla sorun çektiği bölgelerden biri de sol bekti.Gerets kendisini(ve Uğur'u) Fenerbahçe deplasmanında oynattıktan sonra,Galatasaray'da ki kariyeri düşüşe geçti.Hakan Balta transferinde Manisaspor'a verilen Ferhat, futbol yaşantısını başarılı bir şekilde Trabzonsporda sürdürüyor.

Defans: Orhan Ak(Manisaspor): Kendisi Galatasaray'da sol bek oynadı.Fakat Galatasaray eskileri arasında defans oyuncusu sıkıntısı nedeniyle,stoperde görev verdik.Sol bekte ki performansını burda gösterirse,halimiz duman.Yetersiz olmasına rağmen ara sıra başarılı maçları olmuştur heralde.Ben hatırlamıyorum ama.

Defans: Rigobert Song(Trabzsonspor):Kamerun Aslanı, Galatasaray'da oynadığı süre boyunca taraftarın en sevdiği yabancı oyunculardan biri olmuştu.Arada sırada attığı gollerden sonra yaptığı Aslan Pençesi hareketi sayesinde, hala Galatasaray taraftarlarının kalbinde yeri bulunmakta.Trabzonspor da bir var bir yokları oynuyor şu vakit.

Sağ Kanat:Okan Buruk(Belediyespor): 2000 Uefa Şampiyonu olan takımının değişmez oyuncularından biriydi.Galatasaray'dan ayrıldıktan sonra İnter ve Beşiktaş maceralarından sonra, tekrar kürkçü dükkanına geri döndü.Geri döndü fakat pek fazla maçta oynama şansı bulamadı.Şu anda Belediyespor'un kaptanlığını yapmakta.

Sol Kanat:Mehmet Güven(Manisaspor): Ortasaha da ve ön libero da oldukça başarılı olan(!) Mehmet Güven'i, biz sol kanata koyduk.Fakat serbest görev veriyoruz.İstediğini yapabilir.Sadece toptan uzak dursun yeter.Kendisi Galatasaray alt yapısından yetişen en yeteneksiz oyunculardan biri olmaya adaydır.Ufuk Ceylan transferi sonucunda Manisaspor'a verildi.Sanırsak ki birkaç sene sonra 1.lig de bir takımda futbol yaşantısını sürdürmeye başlar.


"Volkan top sektirebilirkene"
Orta Saha: Volkan Arslan(Ankaragücü): 2003 sezonunda Kocaelispor'dan gelen Volkan Arslan'ın tek başarılı maçı, Ali Samiyen de 2-0 Galatasaray'ın kazandığı Fenerbahçe derbisidir.Onun dışında bir kaç adetcik uzun şutundan başka hiçbir artısı ve katkısı olmamıştır.Zaten şu anki futbol yaşantısı da bunu kanıtlar.Kendisi 3 yılda 4takım değiştirerek Anadolu topçusu niteliğine bürünmüştür.

Orta Saha: Saidou(Kayserispor): Galatasaray'a geldiği sezon transferi oldukça eleştirilmişti.Saidou'nun yerine alınan Japon İnamoto, Saidou'nun ne kaliteli topçu olduğunu cümle aleme göstermiştir.2 senelik Galatasaray macerasından sonra Fransa'nın Nantes takımına transfer olan Saidou, futbol yaşantısını Kayserispor da sürdürmektedir.

Forvet: Necati Ateş(Antalyaspor): Galatasaray'da ki ilk 2 sezonu muhteşem olan Necati, daha sonra aldığı kilolar ve geçirdiği sakatlıklar yüzünden gözden düştü.Tam anadolu topçusu moduna gireceği zaman R.Sociedad transferi, belki Avrupa'da eski günlerine döneceğini düşünmemize sağlasa da,Necati bu takımda oynadığı 33 maçta sadece 1 gol atabildi.Futbol hayatını Antalyaspor da sürdürüyor.

Forvet: Ümit Karan(Eskişehirspor):Galatasaray da geçen 8 koca yıl.Oynanılan bir dünya maç,atılan yaklaşık 160 gol.Ümit Karan, son 2 sezonuna kadar Galatasaray'da oldukça başarılı maçlar çıkartmıştı.Son sezonunun "0" çekmesi sonucunda ve takım da başlayan gençleştirme operasyonu sonucunda sezon sonunda takımdan ayrıldı.Eskişehirspor'un kaptanlığını yapan Ümit, hala eski günlerine oldukça uzak bir görüntü sergiliyor.

6 Ekim 2009 Salı

COD: Modern Warfare 2



COD: Modern Warfare 2 oyunun çıkış tarihi 10 Kasım 2009 olarak açıklandı. Oyunsever güruh olarak bu oyun için sabırsızlanıyoruz. Gel Kasım gel!!!

....yerinde olmak vardı-3


Dünya'nın en iyi kalecisi (ben ve süperman'e göre) Buffon'un manken eşi Alena Serodova.Bu defa Buffon'a olan saygımızdan dolayı, yerinde olmak vardı demiyoruz.

Fatih Tekke

Ve fatih tekke patladı! Çok formda olduğum halde milli takıma neden alınmıyorum şeklinde bir açıklamayla hemde. Gökhan ve Nihat' ın çağrıldığı bir milli takımda Fatih şu anki form durumuyla banko 11 oyuncusudur bana göre. Birde Fatih' in performansını görelim şu milli takımda. Büyük turnuvalarda bir var bir yokuz. Bunun sebebi her şeyi ben bilirim milli takıma istediğimi alır istediğimi almam ukalalığı mıdır yorum sizin...

5 Ekim 2009 Pazartesi

Martin Palermo


Yine yaptı yapacağını.Bir maçta 3 penaltı kaçırma ilkinden sonra, 39 metreden kafayla golünü attı."İlklerin adamı Palermo" diyelim artık.

Not:Riquelme'nin golüne de dikkat.

4 Ekim 2009 Pazar

Bülent Uygun

Ve beklenen oldu.Bülent Uygun, Antalyaspor maçından sonra istifa etti.Maç öncesi "Sonuç ne olursa olsun istifa edeceğim" demiş.Belki maç sonunda fikri değişir diye düşündük.Neyse ki, sözünde durdu ve istifasını verdi."Sivas da Laila yok Lailahe illallah var, başarı bundan geliyor" sözünün mimarı, artık Laila yokluğuna mı bağlar bu durumunu bilemeyiz.Kendisine bundan sonra ki spor hayatında başarılar diler, sadece belli bir zümrenin değil tüm futbol dünyasının sempatisini kazanmasını temenni ederiz.Ama önce o özgeçmiş değişmeli Bülent!

Iker Casillas


Uluslararası Futbol İstatistik Kurumu, geçtiğimiz günlerde Casillas'ı, Dünya'nın en iyi kalecisi olarak seçmişti(Bize göre her zaman Buffon'dur) Casillas bu akşam bir kez daha kanıtladı, Dünya'nın en iyi kalecilerinden biri olduğunu.Resimde gördüğünüz pozisyonda, resmen uzadı.Sevilla ilk yarı, Real Madrid'i tabiri caizse "sahadan sildi".Sevilla'nın 2 golüne engel olamadı belki ama, bir hezimetten kurtardı takımını.

Need For Speed Shift


Yarış dünyasının fenomeni geri döndü! Need For Speed serisi uzun zamandır sokak yarışlarını konu alan oyunlarla karşımıza çıkmaktaydı. Bu oyun ile pistlere geri dönüyoruz. Ancak oyunda ki asıl dikkat edilmesi gereken nokta arcade sürüşten kurtulmuş olmamız! Ayrıca oyunun menüsü oldukça eğlenceli ve kullanışlı olmuş.

Bu oyunu alın oynayın ve araba kullanmanın keyfini çıkarın ;)

3 Ekim 2009 Cumartesi

Beşiktaş:1 - Denizlispor:0


Yılın transferi golünü atabildi.Beşiktaş çok kötü bir sezon başlangıcı yaptı.17 Ağustos 2009 tarihinden, kendi evlerinde ağırladıkları Antalyaspor maçından,bu zamana kadar oynadıkları 4 lig maçında gol atma başarısı gösterememişlerdi.2 Şampiyonlar Ligi maçıda eklediğimizde, 6. maç sonunda CSKA karşısında son dakika golüyle seriye son vermişlerdi.Ligde de, yılın transferi Tabata sayesinde gol özlemi giderilirken, 47 gün sonra galibiyetle tanışabildiler.

Tabata'nın golü, onu bir nebze olsun taraftarın gözünde ki "kazık transfer statüsünden" alır.Bu çekik gözlü Brezilyalı'nın, aldığı parayı taraftarca haketmesi için, bir 10 maç daha takımını galibiyete taşıması lazım.Ne diyelim, Allah kolaylık versin Tabata.

G.Saray'da Keita kadro dışı!



Benim güzel spor basınım, babalar gibi haber yapmaya devam ediyor.Strum Graz maçından bu yana sadece 1 antremanda yarım yamalak yer alan oyuncuyu, kadro dışı olarak lanse ediyor.Tamam, sakatlığından dolayı, kadroya alınmadı.Ama kadro dışı demek biraz farklı anlamlara yol açmazmı?!

Pedro Rodriguez Ledesma

Barcelona napıyor,ne ediyor her sene şu takımda oynayabilecek 1-2 ismi çıkartıyor.Almeira maçında, Pedro Rodriguez attı yine golünü.Türkiye'de olsa şu durum hemen, "Messi'mi iyi Pedro mu" tartışmaları çıkardı.Yalnız bu çoçuğun, çok iyi olacağı kuvvetle muhtemel.

Barcelona, alt yapının sadece bina yapmakla olmadığını; ele,güne,bize ve herkese göstermeye devam ediyor.

2 Ekim 2009 Cuma

....yerinde olmak vardı-2



Eski Fransız futbolcu Christian Karembeu'nun, manken eşi Adriana Karembeu.Ne diyelim Christian Karembeu'nun yerinde olmak vardı...

2009-2010 En Patates 11


Futbol dünyasının en büyük geyiklerinden biridir.Her sene başında "Galatasarayın yedekleri bile 2. olur" yada "Fenerbahçe forması ilk 2ye girer" gibi geyikler alır başını gider, kimsede durduramaz.Öyle bir hal alır.Biz oturduk düşündük (evet düşünebiliyoruz) 4 büyük takımdan bir 11 oluşsa acaba dedikleri gibi ilk 2ye girermi, yoksa Bank Asya da şampiyonluğa mı oynar.
Biz bir 11 çıkartalım, yorumlara her daim açık olalım efenim.

İlk 11:


1
-Tony Sylva: 4 büyük takım kalecilerine bakıldıktan sonra en az güven veren kaleci olarak göze çarpıyor.İlk geldiği sezon, bazı maçlarda ki performansı dışında her an gol yemeye hazır ve de nazır bir biçimde bulunmakta.Tabiri caizse golü koklayan kaleci.Diyarbakırspor maçında yediği 2. gol, 11'imizde ki yerini sağlamlaştırdı.

2-Sabri Sarıoğlu: O bir fenomen, bırakalım kendisine özgü bir yazıyı kitaplar ciltler almaz.Kelimeler yetersiz kalır, yazı yazmak isteyen 1 paket sigarayı tüketir.Geçende şu yazıyı yazarken sinirden kudurmama sebep olmuştur.Dağlara taşlara ortaları, sebepsiz "taktik faulleri" ile , Sabri hala bildiğimiz Sabri.Ne zaman orta yapabilecek merak içindeyiz.Not:Böyle bir beklentimiz yok kendisinden.

3-İbrahim Üzülmez: Nam-ı diğer;Deli İbo.Yerine alınan ve bize göre uzun süreler Milli Takım da oynayabilecek İsmail Köybaşı'na rağmen hala forması için savaşmakta.Kendisi için "Orta yapamıyor" eleştirilerine "Orta yapabilseydim Real Madrid de oynardım" ve "Ben Roberto Carlos'tan daha iyi futbolcuyum" açıklamalırıyla baştan aşağıya bizi bizden almıştır.Hala aynı top sürüşle, bu kategori de Sabri'nin en büyük rakibi.Yazık olacak İsmail'e.

4-Fabio Bilica: Her senenin olmazsa olmazıdır.Anadolu takımınlarından 2-3 futbolcu gösterdikleri performans ile 4 büyükler yolunu tutarlar.Çoğu tutmaz, 1-2 sene yedek klübesinde maç izleme ayrıcalığı yaşadıktan sonra geriye dönerler.Bilica geldiği gibi Fenerbahçe'nin ilk 11 oyuncusu olmayı başardı.Başardı başarmasına ama, "Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler" sözü, Bilica'nın durumunu açıklar.Fenerbahçe taraftarları bu sezon Bilica'nın kulaklarını çok çınlatacaktır.

5-Gökhan Zan: Cam adamın bu listeye girmesi aslında çok anormal birşey değil.Sezon başında, Beşiktaş'tan ayrıldıktan sonra,eski takımının taraftarları kına yakıp,kurban kesmişlerdi zaten.Gökhan Zan, 5-6 maç ilk 11 de yer aldıktan sonra, tam "Yahu adamın camla alakası yok" dememize yakın bir zamanda tekrar eski günlerine geri döndü.Galatasaray da varlığının bir anlamı yoktu ki,eksikliği hissedilsin.

6-Alanzinho: Brezilya'lı daha gelmeden, youtube da videolarını izlemeye başladık.Seri,teknik vs. özelliklerinin dışında, pigme boyu ile Türkiye Liginde ne yapabileceği tartışmaya açıktı.Saman alevi gibi, birkaç maçta attığı goller dışında Türkiye ligini, Katar ligiyle karıştırdığı ortada.Hani Messi tüm sahayı geçerek atarda,Alanzinho sen yapamazsın ki.Barış Memiş gibi gelecek vaat eden bir futbolcunun, böyle sıradan bir Brezilya'lının arkasında beklemesi bizce bir futbol adaletsizliği.

7-Uğur Boral: Futbol'un beyinle oynanması gerektiğinin en büyük kanıtı.Aslında yetenekli olduğunu düşündüğümüz bir futbolcu olmasına rağmen, teknik açıdan çok yetersiz.Burnun ucuna pas atamaması, ve her ikili mücadelede kendisini yerde görmemiz ona olan sevgimizi! 2 kat arttırmıştır.Yaz başında Osasuna istediğinde şaşkınlıktan iştahımız kesildi.Malesef Aziz başkan takımda tuttu.

8-Mehmet Topal: 2 sene önceki performansını projektörle aratmaktadır.Bir insanın futbol anlayışı bu kadar değişebilirmi? Mehmet Topal bunun tezidir,en iyi akademik çalışmasıdır.Strum Graz maçını etrafımızdakilere saldırarak,saçlarımızı yolarak izlememizi sağlamıştır.Her topu aldığında etrafında 2 tur atmadan pas atmaya devam ettikçe, bu 11'in vazgeçilmezidir.

9-Yusuf Şimşek: Geçen sene Beşiktaş'ın şampiyon yaptı.Aslında yapmadı da medya ve bazı taraftar grupları arasında sanki Yusuf sayesinde şampiyon olduğu intibası yaratıldı.Hoş biz biliyoruz Beşiktaş'ı şampiyon yapan etkenleri.Sonra bi yazıda yazarız,çizeriz.Yürüyerek çalım atan futbolcu.Aslında çalım atmıyor.Basit bir yürüyüş,ama ne hikmetse Süper! ligde o çalımı yiyenler var.Beşiktaş'ın sisteminin (aslında bir sistemi yok Beşiktaş'ın) neresine konulabileceği meçhuldur.Mustafa Denizli'nin manevi oğlu olduğunu düşünüyoruz.Fenerbahçe de sağ bek,Beşiktaş'da sağ açık oynuyorsa, vardır birşeyler.

10-Umut Bulut: Trabzonspor'un geçen sene şampiyon olamadıysa, bunun başlıca nedeni Umut Bulut'tur.Forvet tanımını baştan aşağıya değiştirmiştir.Hala sadece hızın futbol oynamaya yettiğini sananlar için kahraman olabilir.O zaman getirelim Usain Bolt'u gol kralı olsun ama dimi.Ligin gol kaçırma rekorlarının sahibidir.6pastan topu tacada atar.Tanıdığım birkaç trabzonlu arkadaşım, sırf Umut yüzünden antideprasan kullanmakta,dökülen saçları için bioxine dünya para yatırmaktadır.

11-Daniel Guiza: Daniel Guiza'nın transfer haberleri çıkmaya başladığında oturduk Joseph ile youtube'dan adamın attığı bütün golleri izledik.O an bu haberin asparagas olmasını dilemiştim.Hatta sırf bunun için adakta bile bulunmuştum.Kendisi gol makinesi olarak lanse edilirken, bir çamaşır makinesi bile daha yararlıdır.En azından çamaşırları yıkar ama dimi.Sezon başında ki golleri, "Aha adam alıştı atıcak lan bu sene" dedirtse de, sağolsun kendisini çabuk toparlayıp eski günlerine dönmüştür.Transfer olduğu gün ki, haberi veren Joseph'in kulaklarını tekrar çınlatmaktayım.


By Joseph & Superman

Ture Blood Foxlife'da



Vampir dizisi True Blood, 4 Ekimde ilk bölümüyle Foxlife da.Merak ediyorum acaba sansüre uğrayacakmı.Sansür olursa 45 dakikalık dizi kuşa döner =) Jace Everett'in güzel bir şarkısı "Bad Things" dizinin jeneriğinde bulunmakta.Güzel bir dizi.Keşke "Sookie Stackhouse" rolünde bir başkası oynasaydı diyoruz.

Bazı futbolcular vardır. Vol. 2

Bazı futbolcular vardır. Bir kez gönlümüzde yer ettiklerinde bir daha ordan çıkmaları oldukça zor hatta imkansızdır. Sırf o oyuncuyu izlemek için baştan sona çok vasat giden bir maçı sadece o oynadığını için izleriz bazen. O futbolcu ne yaparsa yapsın doğru yapmıştır gözümüzde. Onları eleştirmeyiz eleştiremeyiz.

İşte o futbolculardan biridir benim için Jay Jay Okocha. Bir kez gönlümde yer etti ve her zaman orda ki yerini koruyor. Bildiğim kadarıyla bir çok Fenerbahçe taraftarınında gözünde böyle bir futbolcudur Okocha. İnanıyorum ki oynadığı diğer takımların taraftarlarının gözünde de benzer bir yeri vardır.

Ülkemize adım attığında kırmızı kramponlarıyla farklı ve bir o kadarda eğlenceli bir kişiliği olduğunu kısa sürede bize gösterdi. O dönem krampon alan bütün çocukların(bende dahil) kırmızı krampon tercih etmelerinin ilk nedenidir kendisi.

Tabii ki ona olan bu sevgimizin tek nedeni kramponları değildi. Ortaya koydu futbol, attığı goller, yaptığı çalımlar hala hafızalarımızda. Diğer taraftan 1998 Dünya Kupasında kendisine verilen turnuvanın en şovmen futbolcusu ünvanıda aslında bir nebze olsun kendisini sevenlerin onu neden sevdiğini açıklar gibi.

Okocha 2006-2007 sezonunda Qatar' a gittikten bir sezon sonra geri dönmüştür. Bunun nedenini kendisi orada oynadığım futboldan zevk almıyordum diyerek açıklamıştır. Oradan geri döndüğünde İngiltere ikinci liginde Hull City forması giymiştir.

Futbolu bıraktı Jay Jay Okocha ama biz hala youtube' dan kendisini izlemeye devam ediyoruz :)

1 Ekim 2009 Perşembe

....yerinde olmak vardı-1



Chelsea'li futbolcu Ashley Cole'un şarkıcı-oyuncu eşi Cheryl Cole.Ne diyelim Ashley Cole'un yerinde olmak vardı...

Doğum Sancısı 2

Joseph' in dediği gibi bizimde artık yazmaya başlamamız gerekiyordu. Yazacağımız konuda belliydi ama blog ismini bir türlü bulamadık. Neyse ki artık blogumuz yayında. Yazacağımız yazılar ağırlıkla futbol olacak fakat zaman zaman farklı konularada değineceğiz. Ben girizgah yazımı kısa tutuyorum ve sözü tekrar joseph' e bırakıyorum.

Bazı futbolcular vardır.Vol.1


Bu konu hakkında onlarca fikrimiz,düşüncemiz,görüşümüz var.Blogu açmak bugüne kısmetmiş.

Bazı futbolcular vardır.Ne yaparlarsa yapsınlar, taraftarlarının gözüne bir kez giremedikleri zaman bir daha kurtulamazlar.Her maçtan sonra, her pozisyondan sonra mutlaka istim üzerindedirler.Forvettir mesela yenilen golden sonra "ulan onun yüzünden oldu" muhabbetleri başlar.Kısacası allem ederler kallem ederler taraftarın gözüne giremezler.

Bugün ki yazının konuğu ise belli bir taraftar grubunun gözüne girmiş, ama kalanının ise ömür boyu eleştirilerini ilk yollayacağı birisi.Bir Sabri Sarıoğlu portresi...

Sabri Sarıoğlu için yüzlerce yazı yazılmıştır.Her maç sonunda ilk eleştirilen insan hep Sabri'dir.Beğenmeyenlerin görüşleri, tamamen futbol ile bağdaşmaktadır.Ya beğenenlerin görüşleri; Kimi bizden biridir der, kimi "helal olsun ne 3lü çektirdi".Savunma yönleri ise çok entresandır.Klasik olarak; Sabri bek oyuncusu değildir derler.Peki ama bu Sabri'nin doğru düzgün yaptığı tek şey nedir?

Futbolun artık tüm dünya üzerinde birbirine yakınlaştığı bir futbol dünya'sın da yaşamaktayız.Takımlar arasında ki güç dengesinin, akıllı oynamayı gerektiren bir futbol dünyası.Sabri Sarıoğlu bu dünyanın biraz olsa gerisinde.Yeteneksizliğini hırsıyla kapatmaya çalışıyor sadece.Bazı maçlarda ki müdahaleleri oldukça yerinde olabiliyor(olsun ama o kadar) Ama hırsı yüzünden elden giden pozisyonlar ve rakibe verilen pozisyonlar? Her topun başına geçme isteği.Lig Tv spikeri Melih Gümüşbıçağın tabiriyle "Duran topların usta ismi Sabri".Vurduktan sonra bide "nasıl gol olmaz" havası yokmu.Yurtdışından biri gelse "kesin bu çocuk her maç böyle atıyor,şansızdı bu defa" der.Öylede havadır.

Bir futbolcunun menşei ortasahadır misal, 6-7 yıldır üst düzey bir takımda sağbekte oynamasına rağmen alışamamıştır bölgesine! (Dünya üzerinde böyle bir futbolcu yoktur) Ama orta saha oyuncusunda olması gereken meziyetlere sahiptir.Muz orta açamaz belki ama, en azından yaptığı 10 ortadan 5i yerini bulur.Her korneri doğrudan takım arkadaşına gitmez belki ama, en azından 3kornerden 1 tanesi "ön direğe" gitmez.Şutları hep gol olmaz belki,ama dağlara taşlara gitmez.Hırs iyi güzel birşeydir, fakat rakibin baldırına tekme attıktan sonra hakem faul verince kendini yerden yere vurmak değildir(bu sene daha sakin hakkını yemeyelim)Öyle bir futbolcudur ki Sabri,takımını kritik bir maçta 90+ golüyle galibiyete taşımasına rağmen, bazı taraftarın içinin buruk olmasını sağlar.Keşke Sabri atmasaydı derler.

Kısacası Sabri, bu saatten sonra ne yaparsa yapsın beğenmeyenlerin gözüne giremez.

Doğum Sancısı


Superman ile 1 aydır gece gündüz bir blog açalımda yazalım artık diyorduk(Milletten neyimiz eksik dimi ama =) )Kısmet bugüne oldu.N tane isim ve n-1 tane el oğlunun sahip olduğu blogtan sonra bugüne gelebildik.Aslında başta amaç isim olarakta, sadece futbol üzerine değil; sinema,müzik ve envayi çeşit konuyu kapsayacak bir isimdi.Latince sözlüğünden, İtalyanca deyimlere kadar herşeyi denedik.Like a virgin bile demeyi düşündük.Nasıl badireler atlattığımızı bi biz biliriz.Sonunda Futbol Rapsodi ile karşınızdayız.Umarım kalbimizde ve aklımızda olan herşeyi buraya aktarabiliriz.